Hollanda?yı ve özellikle Hollanda futbolunu Amsterdam-Rotterdam rekabeti üzerinden okumak mümkün.
Yazar: daghan
Herkes aynıymış hayatta ya la!
Türkiye?de medya bir kast sistemidir. Muhtemelen hiçbir sektörde bu kadar ağır sınıfsal uçurumlar yoktur.
Havagazı değil Kunter’in Beşiktaş’ı
Beşiktaş basketbol takımı, çok yüksek ihtimalle geçen seneki takımın kazandığı başarıların hiçbirini tekrar edemeyecek olmasına rağmen sportif bir tartışmaya konu edilmeyi yerden göğe kadar hak ediyor.
Sporu ne çürütüyor?
Sporun modern çağdaşı milliyetçilikten devşirdiği keskin rekabetler, yine bir başka çağdaşı kapitalizmin iktidar ve sermaye tekerlerini döndürürken, etik ve insanı kaygıları taca atıyor.
Yaşa Barcelona, Visca Kerimova!
FC Barcelona bir taraftan muhaliflik ticaretiyle yüz milyonlarca Avro?yu kasasına doldururken, diğer taraftan kapitalizmin diğer tüm azılı aktörleri gibi ?yeni pazar? arayışını ihmal etmedi tabii.
Yeni medyanın eski sorunları
Medya yeni olabilir, ama gazeteciliğin çözülmesi gereken sorunları eski.
Armstrong olayı bisikletin Ergenekonu mu?
Lance Armstrong?u kahramanlaştıran sürecin taşıdığı tüm çıkarcılık ve sinsilik, bugün Armstrong?un tarihe gömülme sürecinde de karşımıza çıkıyor. Sporsever olarak söylediği tüm yalanlar için ona kızabiliriz, ama bizi asıl kaygılandırması gereken onu var edenle yok edenin benzerliği olmalı.
Milli takıma ne oldu be?
memlekette çeşmenin başını tutanlar, bu mediyokrasiyi kolay kolay yıktırmaz arkadaş. Çünkü bu ülkenin halkı onu reddettiği an devrimci reflekslerine geri kavuşur. Bizi bu uyuşukluğa itmek için en az 32 yıl uğraşmış adam, bırakır mı?
?Ora?nın Recep Abisi
?Ora?ya gitmem gerektiğini hissettiğimde yine hevesim kaçıp ertelemeyeyim diye bir an bile düşünmeden sırt çantamı alıp düştüm yola.
Ben bu hafta ne yazacağım?
Yine de güzel şeyler yaratabileceğimize inanmak mümkün. Bize sunulanı, daha doğrusu iteleneni reddederek, yeni bir şeylerin peşine takılmak da bir çözüm.