O meşhur ‘seçim sathı mâili‘ne iyiden iyiye girdik. Artık cumhurbaşkanı adaylarını da milletvekili aday listelerini de biliyoruz üç aşağı beş yukarı. Ciddi sayıda insanda, özellikle de muhalif seçmende, ‘Bilmeseydik iyiydi‘ duygusunun belirdiğini sosyal medyadan gözlemlemek mümkün. CHP’nin listeleri, tamamen pragmatik nedenlerle sağcı ve İslamcı adaylara açıldı. Bazı parlak isimler, özellikle de partideki kadın adaylar liste…
Yazar: daghan
‘İnce’den kabak tadı vermek…
Karl Marks, Louis Bonaparte’nın 18. Brumaire’ni açarken der ki, “Tarihte olaylar ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak tekerrür eder…” Hoş bunu derken, Napolyon’un 1799’da Fransız Devrimi’nin köküne kibrit suyu ekişine ve 1851’de yeğeni Louis Bonaparte’ın İkinci Cumhuriyet’e yaptığı ‘anayasal darbe’yle kendini İmparator 3. Napolyon ilân edişine referans vermektedir ama olayların gelişimi, 2023 yılında Türkiye’den bir cumhurbaşkanı…
Bahar devrimine çeyrek kala…
Normal şartlarda (bu ifadenin altını kalın harflerle çizmek gerekiyor) Türkiye, 14 Mayıs’ta demokrasi tarihindeki en büyük başarısına imza atacak ve mafyalaşmış bir parti-devlet diktasını, hak ettiği yere, yani tarihin çöplüğüne gönderecek. Üstelik seçimle, hatta hatta tamamen diktanın devamı için dizayn edilmiş koşullarda. Bunun hayali bile insanın içini açıyor, Abdülhamid’in istibdat rejimi 1908 Devrimi’yle çöpe atıldığından…
‘Kendine Müslüman Kardeşler’in bi’ çay koyamayan devleti…
“Kahvaltı verdiğimiz yerler, veremediğimiz yerler var. Kahvaltılık ürün, çay, şeker istiyoruz. Özellikle hayır sahiplerinden, vatandaşlarımızdan bu tür destekler istiyoruz.” Sevgili okuyucu. Yukarıda okuduğunuz alıntı, deprem bölgesinde çaresiz kalmış bir mahalle muhtarının ağzından çıkmıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 13 Mart 2023 tarihli basın açıklamasında diyor bunu. Şu üç cümle ki devamı da var aslında, Türkiye Cumhuriyeti…
Sinek ikilisiyle rest çekmek
Aylardır yılan hikayesine dönen ve bu hâliyle toplumsal muhalefeti de sönümlendiren Altılı Masa, İYİP’in kendi sandalyesini tekmelemesiyle nihayet bulmuşa benziyor. Bu, başından beri aksinden daha yüksek ihtimaldi. “Ben demiştim” demeye bayıldığımdan değil (bayılmıyor da değilim) ama ben demiştim. Temelsiz özgüven, ilüzyonla birleşince İYİP ve Akşener’in hırslarına yenik düşeceğini düşünmemin nedeni, müneccim kakaosu yemem değil, malımı…
Ezilmiş bir halkın öfkesine parmak sallanmaz efendiler!
Ülkemizde birtakım kalem erbabı var, ne ara kanaat önderi oldular, kimse bilmiyor. Pozisyonlarını müesses nizamın devamıyla tahakküm ediyor olacaklar ki bütün enerjilerini, iştahlarını o düzenin devamına harcıyorlar. Ne vakit, o nizam dingildeyecek gibi oluyor, ‘aklı selim‘ diye ortaya atlayıp alabora olmaktaki gemiye yandan omuz veriyorlar. Bizim ülkemiz, bir daha hiç aynı olmayacağı bir dönemden geçiyor. Bu…
Kılıçdaroğlu artık masadan kalkmalı!
Kılıçdaroğlu’nun bir akıl vereni yok demek zor, çok fazla akıl verenin olma ihtimali çok daha yüksek. Eğer Kemal beyin danışman sayısı, CHP’deki başkan yardımcısı çeşitliliği gibiyse, o kakofonide kafasını dinlemesine pek imkan yok demektir. Dahası, CHP genel merkezinde de, Altılı Masa’nın her köşesinde de bu yarışta kendi atını tutan çok var. Dolayısıyla, filtresiz akıl bugünlerde…
Depremde ilk kurtarılacaklar: Parti-devlet ve pornocu medya…
Hakikaten çok enteresan zamanlardan geçiyoruz. Gram insanlığı kalanın da üzüntü, öfke ve başkasının yerine utanma duyuları aşındı şu bir haftada. Son 20 yılı yarın yokmuş gibi yaşayan bir iktidarın ve sağrısına konuşlanmış ezcümle kapitalistin, kendi yol açtığı yıkıntının içinden yükte hafif, pahada ağırları telaşla yağmaladığına tanıklık ediyoruz; can derdine düşenlerle onlara insanca omuz verenlerin yanında……
Kanmayın: Deprem cinayetleri de politiktir
Bizim ülkemizde ‘siyaset karıştırmak’ diye bir laf var, ne derece ifrit olduğumu ifade etmeme kelimeler yetmiyor. Sanki siyaset, toplumdan azade, ondan izole bir şeymiş, bir toplum olarak nasıl yaşadığımızın sebeplerine ve sonuçlarına dayanmıyormuş gibi. ‘Siyaset karıştırmayalım‘ denen nanenin kısa yoldan tercümesini yapayım ben size; “Hesap vermek işimize gelmiyor, ellemeyin‘ demek. Kamunun kendi çıkarını aramasına engel olmak,…
Bir mafya teşkilatlanması olarak parti-devlet rejimi
Mutlaka okumuşsunuzdur; geçen hafta, CHP milletvekili Özgür Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun müşavir/danışman kadrosundan eski Genç Sivil Emin Şen’in Ebabil Harekâtı nâmıyla bilinen bir trol çetesinin başında olduğunu, dahası harekatın Emniyet ve Jandarma sosyal medya hesaplarına da erişimi bulunduğunu kamuoyuna açıkladı. Normal bir ülkede, böyle bir olay içişleri bakanının istifasına neden olurdu, ancak biliyorsunuz ülkemizde…