Hagi gitti… Hayır, gitmedi… Hagi mâli genel kuruldan sonra gidecek… Sezon sonuna kadar gitmeyecek… Hagi gitmeyecek, kalbimizde duracak… Hagi gidecek, geri gelecek… (Hatta inadına, Ahmet çıkacak, yine yazacak!) Nedir bilmiyoruz. Bir gözümüz Hagi’de, öbür gözümüz Galatasaray’da… Hagi ?görevimin başındayım? diyor. Galatasaray ?Teknik direktörümüz Hagi? diyor. Ama herkes Hagi’ye gitmiş gibi davranıyor. Aptala döndük. Ama krizi…
Yazar: daghan
Uzun isimli güzel takım
VakıfGüneş ne sezonun başında, ne de bu dörtlü final öncesinde kupanın favorileri arasında gösteriliyordu. Gerek Türkiye?de, gerekse Avrupa?da gözler dünyanın en pahalı voleybol takımını kuran Fenerbahçe Acıbadem?deydi. 5 milyon avroluk bu ekip organizasyonun ev sahipliğini de aldığında, sarı-lacivertlilerin şampiyonluğunu garanti görenlerin sayısı artmıştı. Bunların başında da Fenerbahçe yönetimi ve taraftarlar geliyordu. Ancak yarı finalde favori…
Sahi bu derbi neden özel?
Galatasaray-Fenerbahçe derbi günü bana bayramların ilk gününü çağrıştırıyor. Fenerbahçeli ya da Galatasaraylı değilim, bana ne, değil mi? Değil işte, o tutkunun parçası olmadan olur mu? Hem GS-FB derbisi bayramlardan da güzel, kimse ?1996 Şeker Bayramı ne şahaneydi? demez ama Rapajiç?in ya da Ribery?nin attığı golü herkes hatırlar. Bayramların aksine, derbilerin kolektif hafızası vardır. O hafızanın…
Benim kadın kahramanlarım
Ben bugün size iki kadın kahramanımdan bahsetmek istiyorum. Bunlardan birincisi hayatı ve sporu anlamlandırma biçimimi belirledi. Diğeri ise hayat mücadelesini sporla birleştirdi ve sporda kahramanlığın aklımıza ilk gelenden çok farklı olduğunu kanıtladı. 1980’ler… Darbe sonrası, Fatih ışık hızıyla muhafazakarlaşıyor. Farklı görüşlerden, hayat tarzlarından aileler hâlâ var ama yaşam onlar için zorlaşıyor. Benim yalnızca kadınlardan oluşan…
Spor değil, pazarlama kulüpleri
?Taraftarların gerçekleri sadece kulüp kanalından öğrenmesi güzel.? Büyük kulüplerimizden birinin profesyonel yöneticilerinden biri buyurmuş. Taraftarların gerçekleri öğrenmesi güzel, taraftarların kulüp kanalından gerçekleri öğrenmesi de güzel. Buraya kadar sorun yok. Peki neden taraftarın gerçekleri ?sadece? kulüp kanalından öğrenmesi bu kadar arzulanıyor? Önemli olan taraftarın kulüp hakkında doğru düzgün bilgi sahibi olması değil mi, diğer medya organları…
#blogumadokunma
Türkiye?de gazetecinin görevi dilini ısırmaktır. Bu memlekette kimseye eyvallahı olmayana değil, herkese eyvallahı olana gazeteci denir. Kulübün yöneticisine, patronun kankasına, fanatik taraftara ve daha kimlere kimlere hoş gözükmezsen aç kalırsın. Bu ülkenin gazetecisinin elini kolunu ekmek derdi bağlar. Gazetecilerin değil patronların, şirketlerin, kodamanların, siyasilerin at koşturduğu medyada her biri en az üç tensikat görmüş insanlardan…
Çim sahanın yeşili, Cemahiriye’nin celâli…
Muammer Kaddafi, 1969?da ülkedeki Amerikan ve İngiliz çıkarlarının koruyucusu Kral Birinci İdris?i tam da Türkiye?de tedavi görürken kansız bir darbeyle devirip ülkenin başına geçtiğinde daha nihai rütbesi olan albaylığa bile terfi etmemişti. General Nasır hayranı bu genç adam, Libya?da işlerin ancak aşiretlerin birbirlerine olan düşmanlıklarını idare ederek yürütülebildiğini biliyordu. Kaddafi?nin çılgınlıkları ?The Guardian yazarı Brian…
Hastane penceremden görünen Beşiktaş
Ben doğuştan arızalı gelmiş bir kalbin arızalarını giderme ve yeni bir hayata başlama umuduyla bu üçe bölünmüş hastane odasında yatarken, Beşiktaş yeni bir hayat sandığı bir maceranın çöküşüyle yüzleşiyordu. Yoğun bakımdan hemen hemen yeni çıkmış biri izlemediği bir maçı yorumlayabilir mi, denemeden bilemeyiz. Benim yapmaya çalıştığım şu anda bu, bakarsınız işe yarar.
Sorumsuzluğun sorumluluğunu almak…
Öğlenin ilk saatlerinde Gökmen Özdemir’in Twitter hesabından aldım haberi. Diana Taurasi’nin doping cezasının kalkacağını söylüyordu. Bizim Eurosport’taki ekibi alarma geçirdim ve kendim bilgi aramaya başladım. Zaten kısa süre içinde Fenerbahçe’den açıklama geldi. Olayın baştan beri en önemli aktörlerinden biri olan Türkiye Basketbol Federasyonu ne demiş diye internet sitelerine girdim.
Aya da gidelim başkan!..
Benimkine Beşiktaş?ı uzaktan sevmek denebilir pekâlâ, ama uzaklığı mekân değil zaman olarak algılamak kaydıyla. Çok uzak zamanlarda kalan bir Beşiktaş?ım var benim, onu hâlâ pek yakından seviyorum. Kurt Vonnegut?un romanlarındaki uzaylılar gibi, benim de dördüncü boyutum var. Bir zamanlar var olmuş şeyler, benim için sonsuza kadar başka bir düzlemde var olabiliyor. Bir zamanların Beşiktaş?ı benim…