Avi ve Arev, önceden de çok iyi arkadaştılar, yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. Pekçokları onları aynı cemaatten sanırdı. Oysa olsa olsa isimleri devlet dairelerinde yanlış anlaşılanlar cemaatine dahil olabilirlerdi. Tipografik hataların tanrısının bir başka sadık kulu olan bendeniz onlarla çok sonra tanıştım.
Yazar: daghan
Hajduk Split: Külhanbeyleri Zor Durumda
Yugoslavya… Tito’nun kristal küresi… Politik terminolojiyle bağlantısız, şairin diliyle konuşursak “kaygılardan azade.” Tito’nun ölümünden sonra ise kristal küre tuzla buz oldu, her parçası bir tarafa dağıldı, dokunanın elini kesti. Simon Cuper’i haklı çıkarırcasına futbol da hiçbir zaman yalnızca futbol olmadı Yugoslavya’da. Geride kalan yüzyılın en büyük katillerinden Arkan’ın tribün lideri, taraftar gruplarının paramiliter kuvvet olduğu,…
Afrika Şampiyonlar Ligi: Futbolcu Diyarının En Gözde Arenası
Afrika kıtası… Yıllarca korudu bilinmezliğini, ta ki bir gün beyaz adam keşfedene dek. Sonra kaynaklarını verdi ona, emeğini verdi, günü geldiğinde canından başka verecek bir şeyi kalmamıştı. Onu da verdi, karşılığında özgürlüğünü aldı. Afrika özgürdü artık, ama yorgundu, tükenmişti, fakirdi. Geriye kendi kabile kültürüyle, sömürgeciliğin yerleştirmeye çalıştığı kültürün bir karmaşası ve cetvelle çizilmiş sınırlar kalmıştı….
bana diz çöktürdün leyla*
Sabahın köründe, ismi lazım değil bir sahil kazasında belediye otobüsü beklerken buldum kendimi. Oysa ki böyle olmamalıydı, olmayacaktı. Ben bu saatlerde ya Leyla’nın kollarında uyuyor olacaktım ya da yüzümde dünyanın en tatlı gülümsemesi olduğunu zannettiğim şapşal bir sırıtış olacaktı. Ancak sabahın bu kör vaktinde, hem de hiç de tatil sezonu olmayan bu zamanda, sırt çantamla…
Atletico: Nerede o eski hallaçlar?
Real Madrid ve Barcelona’yla beraber İspanya’nın üç büyük futbol kulübünden biri olarak bilinen Atletico Madrid, 1903 yılında Madrid’e okumaya gelen üç Basklı öğrenci ve Madridli arkadaşları tarafından Athletic Club de Madrid adıyla kuruldu. Kulübün kurucularının amacı İspanyol Bask Bölgesi’nin milli takımı gözüyle bakılan Athletic Bilbao’nun İspanyol başkentinde de bir şubesinin bulunmasıydı. Bu nedenle yeni kurulan…
fikir adamı
?Tamam kardeşim, bugünlük bu kadar. Başka fikir almıyoruz, yeteri kadar aldık bugün. Haydi kardeşim, yarın denersiniz şansınızı. Yavaş yavaş boşaltalım dükkanı. Haydi canım, bizim de işlerimiz var. Bu işlerin yarını da var, sabah gelirsiniz. Haydi güzel kardeşim.? Fikirleri toplayan adam, kucağı dolu bir şekilde içeri geçmeye hazırlanırken böyle kışkışladı parlak fikir sahiplerini. Dinamoyla çalışan vantilatör fikrinin sahibini dükkandan…
sendeniz?*
Bir taşın üzerine çıkmış düşünüyorum, tünemiş olduğumu iddia etmek de mümkün, en azından uzaktan öyle gözüküyor. Nasıl gözüktüğüm pek önemli değil zaten, önemli olan ne var onu da bilmiyorum. Bugün senin doğumgünün, yanında olamıyorum, bu beni nasıl hissettiyor ya da nasıl hissettirmeli, onu da bilemiyorum. Bu gece yanında olma isteğim her gecekinden daha fazla ya…
Bordeaux: Jirondenlerin Ruhu
Bordeaux… Fransa’nın güneybatısının bu en büyük şehrinin gururla andığı iki şey var. Biri, dünya çapında ün sahibi olan ve pek çok Bordeaux’lu ailenin geçimini sağlayan şarap endüstrisi, diğeri ise “v” harfi desenli formasıyla spor sahalarında yüz yıldan uzun bir süredir boy gösteren Girondins de Bordeaux…
?o?
Önümde bir çay bardağı fotoğrafı. Koyu renkli bir tahta masanın üzerine konuşlanmış bardak, rahatsız edici bir şekilde kadrajın sağına doğru kaymış. İnsan gözü ilk sağ ortayı görür ama ben hayat boyunca ortanın sağından hiç hazzetmedim, lakin benim tercih ettiğim sol şerit fotoğrafta nadasa bırakılmış, veyahut müteahhite verilecek karşılığında betonarme daire alınacak. Sol taraftaki tek ayrıntı…
adam asmaca
gece çok zor geçmişti, artık bir noktadan sonra çektiğim acı beni alıp sürüklemeye başlamıştı, karşı koyamıyordum, bir çığın içerisinde yuvarlanıyor gibiydim, duramıyordum, kurtulamıyordum. şimdiye kadar hep buralarda durmak için bir nedenim olmuştu, şimdi düşündüğümde ise artık yoktu nedenim, gidebilirdim artık, hatta gitmeliydim, kalmak acı çekmekten başka işe yaramıyordu çünkü.