?Pamir’den sokak hareketi çıkmaz? diye yazıyor rejimin bol paralı kanallarından birinde program yapan biri. Gelen yanıtlara bakıyorum ?Mesele Pamir değil arkadaş diyecekler? yazmış bir tanesi, öbürü ?gündem değiştirip seçim zaferi havasını kıracaklar? diyor, bir diğeri ?ailenin Alevi olması muhtemel? diye lafa giriyor, beriki ?Kemalistler yapmıştır? buyuruyor.
Gözümüzün önünde kötülükle delilik dans ediyor.
Mevzu bahis olan 3.5 yaşında kaybolmuş bir çocuk. İnsanların iyi niyetle bir araya gelip aradığı, ailesine yardım etmeye çalıştığı bir çocuk. Bir çocuk ulan, çocuk.
Şu komplo teorileri aklına gelmedi diye şeytan utanıyor olsa gerek, tabii ?ben bile bu kadar kötü olamam? demiyorsa…
Gerçekçi olalım, bu kötülük kuluçkadaki bir salgın hastalık gibi, veba gibi yaşadı durdu, yayıldı içimizde. Halının altına sakladığımız, yüzleşemediğimiz çirkin sırlarımız çürüdükçe toplumun derisine işledi.
Ama neden şimdi? Neden şahlanıverdi, kaldırıverdi yılan başını?
Onun cevabını, 15 yaşında başka bir çocuğun annesini miting meydanlarında yuhalatana soracaksınız.
Yaşadığımız günler, bu ülke tarihinin belki de en rezil günleri. Yüz yıldır bu ülkenin içine attığı, kanıksadığı ne ayıbı varsa, hepsi yüceltilerek ayyuka çıkarılıyor.
Hırsızlarla, katillerle gurur duyan milyonların ülkesi oldu burası. İçinde yaşadığımız demokrasi değil, politika değil, bir gücetaparlık pornosu. Biat ede ede deliren, delirdikçe saldırganlaşan bir kitlenin hikayesi yazılıyor.
Bunun parçası olmayanlar köşeye sıkıştı kaldı. Köşeye sıkıştıkça yan yana geldi ama. Anlayın artık, bu insanların iyilik yapma çabası, bu deliliğin içinde hâlâ insan kalabilme, sağ kalabilme çabası. Bir anne-baba daha ağlarsa artık dayanamayacağız, hepsi bu. Bu insanlar, Pamir’in babası kimdir, dini nedir bakmıyor. ?Analar ağlamasın? onlar için sesi çatlata çatlata binlere yönelik bir seçim sloganı değil, yok yere giden çocukların ülkesinde kapana kısılmış olmaktan kelli atılan bir çığlık.
Tarihte iyiyle kötü arasında bölünen ülke olmuş mudur, bilemiyorum. Biz çoktan bölündük onu biliyorum.
Böyle nasıl yaşayacağız, asıl onu bilen beri gelsin.
[…] Sonra bir okudum ki, neler denmiş. Neler neler denmiş. Akla hayale gelmeyecek şeyler söylenmiş. “Proje” denmiş, “ikinci Gezi ayaklanması yapılmaya çalışılıyor” denmiş, “Buradan sokak hareketi çıkmaz” denmiş. Ve daha neler. Ne seviyesizlikler. Ne vicdansızlıklar. (Bölündük haberimiz yok) […]