Böyle günlerde spor yazmaktan nefret ediyorum.
Real Madrid-Barcelona?ymış, Beşiktaş kupada finale çıkmışmış.
Boşversenize… Onları her yerde okursunuz zaten.
Ben size başka bir şeyler anlatayım.
Bu ülkede İbrahim Oruç diye bir genç vardı düne kadar. Bugün yok. Polis kurşunuyla yere yıkıldı. Tekmelenip dişleri dökülürken hâlâ sağdı.
?Makbul Kürt? İbrahim Tatlıses?ı pamuklara saran devlet (ki sarsın, sarmasın demiyorum), ?Kaka Kürt? İbrahim Oruç?un dişlerini yerden bile toplamadı.
Ve bu, haber bile olmadı. BDP?li Demirtaş Cumhurbaşkanı?yla görüşmesini iptal etmese duyulmayacaktı bile. Internet siteleri şöyle verdi haberi; ?Şok! Demirtaş köşke gitmiyor? (Şok?suz olmaz zaten). İbrahim Oruç?un ölümü ise haberin sonlarına doğru şöyle geçiyor; ?Bu arada Bismil?de bir kişinin öldüğü öğrenildi?. Öğrenildi, fiil bile edilgen. ?Bizim öğrenmeye niyetimiz yoktu da, kazara oldu? der gibi…
Bu ülkede devlet eliyle can vermenin, tekmelenerek öldürülmenin haber değeri bile yok. Tıpkı İbrahim?den önce iki gün içinde hayatını devlet eliyle kaybeden iki çocuğun ölümünün olmadığı gibi.
Genç insanların ölümünün haberden bile sayılmadığı bir ülkede, ben sporun neyini yazayım?
Gençlik ve Spor Bakanlığı vardı bu ülkede, sonra Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü kuruldu. Gençlik ve Spor Bayramı kutlanıyor. ?Gençlik? ve ?spor? ters köşelere gitmiş durumda ama.
Başbakan, sokağa çıkıp hakkını arayan gençliği ?karşılarına on bin kişi çıkarmakla? tehdit ediyor.
Devletin yarattığı kriz yüzünden gençler polis kurşunu yerken, bir açıklama yapmaya bile tenezzül etmiyor. Onun yerine Fenerbahçeli Alex?le hoş beş ediyor. Ülke birbirini yerken gün boyunca tek görüştüğü kişi Alex. Sporsever ya!
Peki, Türkiye vatandaşı olmak isteyen Alex?ten ne istiyor? İsmini değiştirmesini.
Jivkov?un Bulgaristan?ı ya burası, herkesin adı Hüseyin, Abdullah, Ahmet olacak, Recep, Tayyip, Erdoğan olacak!
Başbakan, bir gün doğma büyüme Türkiyeli Alekslerden de isteyecek mi ismini değiştirmesini? Mesela hakem Aleks Taşçıoğlu?ndan. Türkiye?de çalışan Ermeni emekçileri sürmeye kalktığı gibi, onlara da ?ya değiştir, ya terket? diyecek mi?
Bu ülkede Aleks olarak da yaşanamıyor mu?
***
Dün Başbakan?ın partisinin Diyarbakır il başkanlığı alternatif karakol olarak kullanıldı. Resimleri sosyal medyaya düştü.
Cevap en sağ kanattan yıldırarak geldi, ?Polis göstericileri orada kendiliğinden toplamış. AKP?liler acayip rahatsız olmuş?. Kaynak? Tabii ki AKP İl Başkanı. AKP?li olmayanın şahitliği kabul olur mu?
AKP İl Başkanı, iki yıl önce Kayapınar İlçe Başkanlığı?nın güvenlik görevlisi 17 yaşında iki göstericiyi vurduğunda da rahatsız olmuş muydu? Ya da o çocuklardan biri vurulmakla kalmayıp bir de hapse tıkıldığında?
Onlar genç değil miydi?
Bu ülkede vurulan, dövülen, demokratik hakları, insani hakları engellenen, gasp edilenler gençten sayılmıyor mu? Bu gençlerin sporla tek alakasının birilerinin onları ?spor olsun? diye vuruyor olması, kimseyi rahatsız da mı etmiyor?
Haydi, bu çocuklar ?siyasi faaliyet? içinde diyelim. Bizim ülkede öcüdür ya politikayla ilgilenmek, hatta adam gibi okulunu okumayıp anarşiklik yapanları vurulmak paklar ancak. Bu memleketin en apolitik, en istediğiniz gibi, okuluna gidip ?İddaa?sını oynayan, kuzu gibi futbol taraftarlarını ne yapıyorsunuz?
Fişliyorsunuz yahu!
Diyarbakır?da takır takır vurduğunuz İbrahim?le, batıda tam sizin istediğiniz gibi özenle beslenip büyütülen, dünyadan habersiz çocuk arasında tek bir fark var. İbrahim?in terörist olduğundan eminsiniz, öbürünün terörist olduğundan şüpheleniyorsunuz. Birini vuruyorsunuz, öbürünü vurma ihtimaliniz var.
?Çoğunluk?un çocukları bile sizi ikna edemiyor.
Bu ülkede gençlerin vurulduğu, dövüldüğü gün, kanalın tekinde bir spor programında Mehmet Atalay?la özel röportaj vardı. Gençlik ve Spor eski Genel Müdürü sıfatıyla bile değil, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü sıfatıyla. Bürokrat ya, yarın öbür gün milletvekili olabilir ya, onunla tartışalım yasayı, yeter ki arkamız sağlam olsun. Nasılsa bir spor programında Basın İlan Kurumu Genel Müdürü?nün taraftarların nasıl fişleneceğini ballandıra ballandıra anlatmasının hiçbir tuhaf tarafı yok. Nasılsa tuhaflık sınırı aşılalı çok oldu.
Başbakan gençleri tehdit ediyor, şaşırmıyoruz. Polis gençleri vuruyor, şaşırmıyoruz. Yasa gençleri fişliyor, şaşırmıyoruz.
Vicdanımız bile bize artık ?niye şaşırmıyorsun ulan?? diyemiyor. Vicdanımız da köreleli çok oldu.
Vicdanın olmadığı yerde ben spor yazsam ne olur, yazmasam ne olur?
Bırakın Allah aşkına!
*22 Nisan 2011 tarihli Taraf Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
İlk Yorumu Siz Yapın