Otuz yıldır sandıktan çıkmayanın sokaktan çıkması, günlük siyaseti yeniden meşrulaştırdı. Bunun doğal sonucu olarak tüm kamusal alanlar politize olmaya başladı.
Otuz yıldır sandıktan çıkmayanın sokaktan çıkması, günlük siyaseti yeniden meşrulaştırdı. Bunun doğal sonucu olarak tüm kamusal alanlar politize olmaya başladı.
CHP, ?AKP kötüdür? demekten başka bir şey yapamıyor; zaten CHP?ye oy verenler de genelde AKP?nin kötü olduğuna ve CHP?nin hiç değilse daha tercih edilebilir olduğuna inananlar.
BDP ve CHP seçmenlerine şu iki soru sorulmalı; ?kendi partinize oy vermeseydiniz kime verirdiniz?? ve ?hangi partiye asla oy vermezdiniz??
Ne derseniz deyin hazır Suriye’nin fethi ufuktayken bu şenlik, daha doğrusu Olimpiyat, hatta Olimpiyatlarrr bize iyi geldi. Dünya üzerinde bir tarafını burarak İstiklâl Marşı söyletemeyeceğimiz kimse olmadığını bir kez daha kanıtlamış olduk.
Bu erkek egemen toplum bu işi kadınların varlığına kast etmeye kadar getiriyorsa, kadınların var oluş mücadelesini karşısında görmeyi de bilecek.
2012 1 Mayıs’ı öncesinde iki ilginç olay yaşadık. İki mesele birbirinden oldukça farklı, o yüzden ayrı ayrı incelemek gerek.
Bazen insanın içini fena hâlde şişiren bir ülkede yaşıyoruz. Bir haftaya sığabilen sıkıntı bazen ruhumuza sığamayıp taşabiliyor. Geride bıraktığımız haftadaki gibi.
?Abur cubur düşünürleri? televizyondaki tartışma hızlarını ?buyur edilmiş fikirler?e borçlular.
12 Eylül bugün bize yutturulmak istenenin aksine bir askeri vesayet projesi değildi. Aksine sivil ve kendiliğinden (halkın rıza gösterdiği) bir tahakkümü hedefliyordu.
Türkiye’de halkların politizasyonuna ve halk hareketlerinin kitleselleşmesine engel olamayan bir 12 Mart’tan ve Yunanistan’da kitleler tarafından yaka paça indirilen bir askeri rejimden sonra bu coğrafyada salt bir asker sultasına kalkışmak aptallık olurdu.