Mono nefes alan sinüzitli hayatımda yeniden stereo rüyalarım var.
diğer yazılar
Dağhan Irak’ın çeşitli konularda yazdığı yazılar…
“Özgürlüğüne” değil özgürlüğe sahip çık!
Siz yalnızca kendi yaşam tarzınızın içerdiği özgürlükleri değil de, özgürlüğün kendisini savunduğunuzda her şeyi tek tek savunmanız gerekmeyecek zaten.
Bir Tunus valisinin zincirleme trafik kazası
Eminim bazılarınız itiraz edecek ama ben kendi adıma ana akım medyada belli değerlerin savunuculuğunu yapmaya çalışan yazarlara saygı, hatta belli oranda sempati duyuyorum. Evet, keşke ekonomik ve editöryel açıdan güçlü bir ?sol basın? olsaydı Türkiye’de ve bu insanlar da ana akıma kaymasalardı, ama mesela ben personel servisinde boynuna giriş kartını (tasmayı) asınca şirketin hissedarı olduğunu…
Yarattıkları canavardan korkuyorlar
Londra isyanları boyunca gerek İngiltere basını, gerekse Türkiye basınının kendine şehirli orta sınıfın siyasal yönelimlerini belirlemeyi şiar edinmiş temsilcileri ısrarla isyancıların lümpenliğinden ve isyanların spontane ve şuursuz olduğundan dem vurdular. Ana akım medya bir argümandan bu derece, iman tazeleme derecesinde bahsediyor ve ısrarla kitleleri buna ikna etmeye çalışıyorsa, o argümanı bir kurcalamak gerekir. Zira medyanın…
Sopalı Türkler kimin kahramanı?
Orta sınıfın favori gazetelerinden Milliyet bugün alevli bir koca sürmanşetle çıkmış: ?Sopalı Türkler kahraman oldu?. Bu başlıktaki ?kahraman? ve ?Türk? anahtar kelimelerinin Beyaz Türkler?in Tanıl Bora?nın daha evvel tarif ettiği cinnet hâlini nasıl gıdıklamaya yönelik olduğunu görmek için müneccim olmaya gerek yok, zaten ben de basının motivasyonlarını dün burada yayımlanan yazımda tahlil etmeye çalıştım. Bu…
Tottenham’daki eli sopalı Türk medyası…
Bizim memlekette Tottenham denince akla futbol kapitalizminin sirke çevirdiği İngiltere Ligi’nde oynayan Tottenham Hotspur takımı gelir. Aslında bu, dünyanın hemen her yerinde böyledir. Ancak geçtiğimiz hafta bu durum değişti ve Londra’nın bu göçmen mahallesi polis şiddetine karşı başlayan isyanla dünyanın gündemine oturdu. Türkiye’de ise basın, günlerce dört çocuklu Mark Duggan’ın silahını bırakıp teslim olurken polis…
CHP mi? Kapatın, gitsin
Geçtiğimiz hafta içinde BirGün’de ve birgun.net’te çıkan iki yazı üzerine düşünmeye değer konuları gündeme getirmesi bakımından önemliydi. Gün Zileli’nin 13 Haziran tarihli BirGün’de yayımlanan ?Anadolu Sağcılığını Ne Yener?? ve 15 Haziran’da Başar Başaran’ın birgun.net’te yayımladığı ?CHP?den umudu kesmekle başlayacak her şey?? başlıklı yazıları yalnızca geçmişte DP, AP ve ANAP’ta günümüzde AKP’de vücut bulan sağ-muhafazakar damarı…
Sandığa sordum, “mücadele” dedi
Süreci itibarıyla Türkiye tarihinin en lekeli seçimlerinden biri olarak hatırlanması gereken 12 Haziran seçimleri önümüzde enteresan bir tablo bırakarak geride kaldı. Öncekilerin aksine yüzde 5-8 bandına yaklaşma ihtimali bulunan partilerin olmadığı, egemenlerin seçim barajına neden bu kadar tutkuyla bağlı olduklarını gösteren bir seçim oldu bu. Hem AKP ve CHP’nin aldığı oyları, hem de Blok’un büyük…
“Çoğunluk” kimdir?
Yakın zamanda aynı meseleyi dert edinmiş iki çalışmayı inceleme fırsatı buldum. Bunlardan bir tanesi ?Çoğunluk? filmi, diğeri ise dört bölüm hâlinde BirGün’de okuduğumuz Ateş İlyas Başsoy’un ?Selim Türkhan ve siyasetsiz seçmen? analizleri. Bu iki çalışmayı karşılaştırmak belki elmalarla armutları karşılaştırmak olarak algılanabilir, ama ben öyle düşünmüyorum. Her ne kadar bir tanesi kurgusal bir sinema filmi,…
Kaybedenler Kulübü üzerine…
İsmini duyunca irkildim. Yıllar öncesinden gelen bir hayalet gibi geçip gitti kulaklarımdan. Kent FM 101’in o haşır huşur çeken ve çoğu kez 100.0 Power FM’le 102.0 Energy FM (FG değil FM, o zamanlar öyleydi) arasından seçemediğimiz sinyalleri, One More Cup of Coffee, So Tell the Girls That I’m Back in Town, geceleri internetten parça isteyip…