Şunun adını bir koyalım. Bu bir ifade özgürlüğü tartışması değil. Bu bir kültür savaşı.
Şunun adını bir koyalım. Bu bir ifade özgürlüğü tartışması değil. Bu bir kültür savaşı.
Türkiye, Almanya ya da Norveç değil. Burada İslamofobi problemi yok, burada İslamcılık problemi var.
Eğer İslam?la ilişki kurulacaksa yolu hiçbir şekilde Siyasal İslam?dan geçmiyor, aksine onu tamamen gayrimeşru ilan etmekten geçiyor.
Türkiye?nin üretimi olmadığı gibi bilgi toplumuna ayak uydurabilecek bir projesi de yok. Şatafatlı bir şekilde uçuruma gidiyoruz.
AKP, politik müzakere ortamını bile isteye ve gayrimeşru yöntemlerle yok etti.
AKP, kendi kitlesine düşünsel üretim yapabileceği kadar bile özgürlük alanı bırakmak istemiyor, bundan ölümüne korkuyor.
Bu köşede daha evvel (2 Ağustos 2014) AKP?nin müzmin köksüzlüğünü tartışmış ve bu köksüzlüğü ikame etmek için peydahladığı Kemalizm, Osmanlıcılık, İttihatçılık, 12 Eylül, 28 Şubat…
Yalancı rejimin medyası da kaçak sarayı gibi lüzumundan fazla büyük, niyeti bozan herkese yer var.
Medya reflekslerinin devlet ağzına evrildiği bir ortamda da ancak ?Deniz Naki?yle yollar ayrılacak?, Kader Ortakaya?ya da düşen en iyi ihtimalle çatışmada ölmek olacak.
Türkiye?deki medya yapısını düşününce, yüz elli sektörde at koşturan patronajın er geç iktidar sahipleriyle aynı tarafa düşeceğini öngörmek zor değil.