"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kategori: futbol

Dağhan Irak’ın futbol hakkındaki yazıları…

Halının altında yer kalmadı

Geçen hafta şikeden yargılanan futbol egemenlerinin cezaları bir “yasa şikesi”yle indiriliverdi ya, hak-hukuk düşünmekten gözüne uyku girmeyen bir takım arkadaşların makamı hemen değişti. İki gün öncesine kadar bir “AKP-Fenerbahçe” savaşı dizayn edenler hemen yeni niyetlerini, dileklerini neşe içinde açık ettiler, özgürce koşturdukları çayırın yeşili değişti sanki. Neyse ağızlarını şimdiden alıştırdıkları iyi oldu, o diyet borcu bir günde ödenmez çünkü. At yarışı seviyor diye kendini at sanana önünde sonunda eyer takılacağı belliydi, bugüne kısmetmiş.

Diyet borcunuz hayırlı olsun!

Başlangıçta taraftarın çanına ot tıkamak için hazırlanan, hazırlanırken taraftarın tepkisi tamamen göz ardı edilen Sporda Şiddet Yasası ucu Şike Davası’ndan tutuklu yöneticilere dokununca değiştirildi. Cumhurbaşkanı ilk hamleyi bloke edince özellikle Fenerbahçeli bazı arkadaşlardan sesler yükseldi; ?işte AKP şov yaptı, sözde yasayı değiştirdiler, oysa veto bahanesiyle rafa kalkacaktı bu yasa?.

Derken yasa tekrar olduğu gibi kabul ediliverdi.

Maskeli balo…

Fenerbahçe yönetimi bir basın toplantısı düzenledi, Türkiye Futbol Federasyonu’na veryansın etti.

Niye şimdi, niye bugün bilmiyorum. Mesela niye şikeye verilen cezaları düşüren yasa değişikliği geçmeden önce değil de, sonra? Acaba o zamanlar TFF, Kulüpler Birliği ve onun üyesi on sekiz kulüp ortak çıkarları paylaştığı için mi? O zaman taraftarı TFF’ye karşı gazlamak anlamsız olacağı için mi?

Alt yapı deniz kumu!

Alt yapı dediğin, kalkınma dediğin bu ülkede müteahhitliktir. Mesela bir tabii afet anında insanların nerede toplanacağının bilinmesi, ciddi bir afet planının olması filan önemli değildir, o toplanılacak yere alışveriş merkezini, gökdeleni diktin mi ?devlet adamı?sın. Varsın deprem olduğunda çadır kuracak yer bulamayalım, deprem oluncaya kadar kim öle kim kala? Aynı şekilde ?depremde ölürseniz şanslısınız, ben bu evleri deniz kumundan yaptım? diye kahkahalar atan adamı yargılamak şöyle dursun, birkaç ayda İstanbul’u gökdelenlerle donatmasını sağlayan ülke burası. Gerçi niye yargılayacaksın adamı, puşi mi takmış boynuna ki devlet-millet düşmanı sayılsın?

TFF harikalar diyarında!

Türkiye Futbol Federasyonu, bu ülkede en güçlü özerkliğe sahip kurumlardan biri. Özel yasayla belirlenmiş güçlü yetkileri var. Yani bu ülkede işlemeyen pek çok şeyden kendini soyutlayıp gerçekten işleyen bir futbol yönetimi kurabilir. Buna yetecek maddi kaynağı da var.

Ama pratikte karşımıza çıkan manzara, insanı çıldırmaya gark edecek cinsten. Bu ülkede darbeci cunta asker başkan atadı, Özal ANAP’lı teşkilatçıdan başkan yaptı, mafya aynı seçimde iki aday birden gösterdi. Onların getirdikleri bile bu kadar duman etmemişti ortalığı.

Tek sorun Hiddink!

Almanya maçını hepimiz izledik. Almanlar o kadar zahmetsizce kazandı ki, 1980’lerdeki o ne yaparsak yapalım rakibin elini kolunu sallayarak fark attığı maçları hatırladık.

Futbol sahasında, yani aut ve taç çizgilerinin arasına sıkışmış o dikdörtgende olan bitene bakarak her şeyi anlayabilen ve bu bakımdan hepimizin kat kat üstünde kıymet görmeyi hak eden dahiler hemen koydular teşhisi. Sorun Hiddink’ti. Üç senede Almanlar futbollarını geliştirirken, biz Hiddink’le gerilere gitmiştik.

Evet, bence de tek sorun Hiddink!