Meksika’da 17 Yaş Altı Dünya Kupası oynanıyor şu sıralarda. Türkiye, aynı zamanda eleme niteliği taşıyan Avrupa Şampiyonası’na katılamadığı için bu turnuvada da yok. Ama Almanya var, Almanya’nın kadrosunda da altısı as olmak üzere sekiz Türkiye kökenli oyuncu var. Türkiye kökenli dediysem, aileleri Türkiye’den gitme, kendileri Almanya doğumlu. Şimdi durum bu ya, 16 yaşındaki bu bir…
futbol
Dağhan Irak’ın futbol hakkındaki yazıları…
Çimenlere basmak
Benim bir dostum var, tanısanız çok seversiniz… Benim bu dostum, hayatında hiç oy vermemiş, vermemişti yani, geçen Pazar?a kadar. Ertuğrul Kürkçü?yü çok sever, ona oy vermeye heves etti. Yalnız bir sorun var, Ertuğrul Abi Mersin?de, bizimki Dolapdere?de. Benim için sorun yok da, nizami olana bile karışan YSK bu sevdaya ölse izin vermez. Neyse, mesele kime…
Muhammed’in 7/8’iyle fındık alacağım!
Messi’yi bilirsiniz, değil mi? Peki on yaşındayken bilir miydiniz? Ya da Cristiano Ronaldo, on iki yaşında Madeira’dan kalkıp Sporting’e gittiğinde haberiniz var mıydı? Ama Beşiktaşlı Muhammed’in on yaşındaki hâlini ezbere biliyorsunuz değil mi? Haber bültenlerinde defalarca izlediniz. Bu durumda bir çarpıklık hissetmiyor musunuz?
Buradayız, alışın!
Justin Fashanu, 1980?ler İngiltere futbolunun yükselen yıldızlarındandı. Norwich City?deyken ümit milli takımın değişmez golcusü hâline gelmiş ve 1981?de tarihin 1 milyon paund kazanan ilk siyahi futbolcusu olarak Brian Clough?un efsanevi Nottingham Forest?inin yolunu tutmuştu. İngiltere?de ırk ayrımcılığına ve yükselen faşizme karşı kurulan Anti Nazi Birliği?nin başkanlığını yapan Clough, ne yazık ki Fashanu?yu ?lanet olası yumuşakların…
Ne siyasettir, ne değildir?
Şimdi ?badem gözlü? olan bir kulüp başkanı, zamanında Fenerbahçe tribünlerini ülkücü milislerle doldurur, kulüp menajerleri oyuncuları tek tek ülkücü, cemaatçi mafyayla buluşturur, bu siyaset değildir. Bir futbolcu, güdümlü tribünlerden küfür yiyip kulüpten kovulma pahasına sol görüşlü olduğunu açıklar, bu siyasettir.
Tsubasa süper adam ama bir Alex değil!
Evet efendim, lig bitti, şampiyondur, ikincidir, küme düşenidir hepsi belli oldu. Bu süre içerisinde bu satırların yazarı bendeniz birkaç kez Fenerbahçe, bir o kadar kez Galatasaray, mebzul miktarda Beşiktaş ve Trabzonspor, eser miktarda da diğer takımların düşmanı ilân edildim. Zaten bizim memlekette öyledir. Köşeciyseniz sakın tarafsız olmayı denemeyin. Bir takımı tutun ve onun fanatiği olun….
‘Başka bir futbol’ küllerinden doğuyor!
İngiltere’de olup da adı futboldan çok tenisle anılan çok az yerden biridir Wimbledon. Londra’nın güney batısındaki bu semt, dünyanın en önemli tenis turnuvalarından birine ev sahipliği yaparken, mütevazi futbol takımının bunu gölgede bırakması hakikaten de pek zordur. Yine 1889 doğumlu Wimbledon FC, İngiliz futbolunda kendine zar zor da olsa bir yer edinir, lig şampiyonluğu olmasa…
Just Fontaine ve Hakan Şükür…
Bundan tam elli yıl önce, 1961?de Fransa tarihinin gelmiş geçmiş en büyük golcülerinden, Dünya Kupası?nda altı maçta kaydettiği on üç gollük rekoru bugüne kadar kırılamayan Just Fontaine, Fransa Ulusal Futbolcular Sendikası?nı kurdu. 1963?te, tıpkı Fontaine gibi futbol tarihine geçmiş, Real Madrid ve Fransa Milli Takımı formalarıyla efsane olmuş Raymond Kopa, futbolcuların çalışma ve sözleşme koşullarının…
İmparatore değil Fatih Hoca!
Fatih Terim’le ilk kez Beylerbeyi’ndeki TFF tesislerinde, Fransa’dan gelen Eurosport ekibiyle beraber röportaja gittiğimde uzun konuşma fırsatı bulmuştum. Ofisindeki televizyonda Eurosport açıktı. Biz geldik diye açmadığını biliyordum, zaten daha kendimi tanıtmadan sesimden hangi sporları anlattığımı bile tanıdı. Fatih Terim’le karşılıklı oturup konuşmak tuhaf bir şey. Seversiniz, sevmezsiniz, eleştirirsiniz, ki ben de eleştirilecek tarafları olmadığını iddia…
Mevcudiyet kavgası…
Taksim?de çalışıyorum. 1 Mayıs Meydanı?nın 250 metre uzağında. Buraya 28 Nisan gibi polis barikatları kondu, hâlâ kaldırılmadı. Harbiye?ye kadar böyle. Kaldırmamak için sürekli bir bahane buluyorlar. Herhalde ?nasılsa 12 Haziran?da polis devletini kuracağız, boşuna kaldırmayalım? diye düşünüyorlar. Belki arada bir olay çıkar da, o barikatları kalıcı hale getirmenin bahanesi olur diye de umutlanıyor olabilirler. Neoliberal…