Aylardır yılan hikayesine dönen ve bu hâliyle toplumsal muhalefeti de sönümlendiren Altılı Masa, İYİP’in kendi sandalyesini tekmelemesiyle nihayet bulmuşa benziyor. Bu, başından beri aksinden daha yüksek ihtimaldi. “Ben demiştim” demeye bayıldığımdan değil (bayılmıyor da değilim) ama ben demiştim. Temelsiz özgüven, ilüzyonla birleşince İYİP ve Akşener’in hırslarına yenik düşeceğini düşünmemin nedeni, müneccim kakaosu yemem değil, malımı…
Genel
Dağhan Irak’ın çeşitli konularda yazdığı yazılar ve duyurular…
Ezilmiş bir halkın öfkesine parmak sallanmaz efendiler!
Ülkemizde birtakım kalem erbabı var, ne ara kanaat önderi oldular, kimse bilmiyor. Pozisyonlarını müesses nizamın devamıyla tahakküm ediyor olacaklar ki bütün enerjilerini, iştahlarını o düzenin devamına harcıyorlar. Ne vakit, o nizam dingildeyecek gibi oluyor, ‘aklı selim‘ diye ortaya atlayıp alabora olmaktaki gemiye yandan omuz veriyorlar. Bizim ülkemiz, bir daha hiç aynı olmayacağı bir dönemden geçiyor. Bu…
Kılıçdaroğlu artık masadan kalkmalı!
Kılıçdaroğlu’nun bir akıl vereni yok demek zor, çok fazla akıl verenin olma ihtimali çok daha yüksek. Eğer Kemal beyin danışman sayısı, CHP’deki başkan yardımcısı çeşitliliği gibiyse, o kakofonide kafasını dinlemesine pek imkan yok demektir. Dahası, CHP genel merkezinde de, Altılı Masa’nın her köşesinde de bu yarışta kendi atını tutan çok var. Dolayısıyla, filtresiz akıl bugünlerde…
Depremde ilk kurtarılacaklar: Parti-devlet ve pornocu medya…
Hakikaten çok enteresan zamanlardan geçiyoruz. Gram insanlığı kalanın da üzüntü, öfke ve başkasının yerine utanma duyuları aşındı şu bir haftada. Son 20 yılı yarın yokmuş gibi yaşayan bir iktidarın ve sağrısına konuşlanmış ezcümle kapitalistin, kendi yol açtığı yıkıntının içinden yükte hafif, pahada ağırları telaşla yağmaladığına tanıklık ediyoruz; can derdine düşenlerle onlara insanca omuz verenlerin yanında……
Kanmayın: Deprem cinayetleri de politiktir
Bizim ülkemizde ‘siyaset karıştırmak’ diye bir laf var, ne derece ifrit olduğumu ifade etmeme kelimeler yetmiyor. Sanki siyaset, toplumdan azade, ondan izole bir şeymiş, bir toplum olarak nasıl yaşadığımızın sebeplerine ve sonuçlarına dayanmıyormuş gibi. ‘Siyaset karıştırmayalım‘ denen nanenin kısa yoldan tercümesini yapayım ben size; “Hesap vermek işimize gelmiyor, ellemeyin‘ demek. Kamunun kendi çıkarını aramasına engel olmak,…
Bir mafya teşkilatlanması olarak parti-devlet rejimi
Mutlaka okumuşsunuzdur; geçen hafta, CHP milletvekili Özgür Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun müşavir/danışman kadrosundan eski Genç Sivil Emin Şen’in Ebabil Harekâtı nâmıyla bilinen bir trol çetesinin başında olduğunu, dahası harekatın Emniyet ve Jandarma sosyal medya hesaplarına da erişimi bulunduğunu kamuoyuna açıkladı. Normal bir ülkede, böyle bir olay içişleri bakanının istifasına neden olurdu, ancak biliyorsunuz ülkemizde…
Kürdün oyunu beleş sanmak…
Olası Altılı Masa iktidarında bakanlıkların paylaşımına ilişkin söylentiler ayyuka çıkmaya başlamışken; masanın paydaşları, yok saydıkları aritmetik gerçekliklerin soğuk duşuyla karşı karşıya kalmanın eşiğine gelmiş gözüküyor. Önümüzdeki sürecin kilit partisi olacak HDP’nin, şimdiye kadar ortasına atlamaktan imtina ettiği seçim hesaplarına dahil olmasından bahsediyorum. Parti, 2019 yerel seçimlerinde muhalefet blokuna önemli bir destek vererek İstanbul ve Ankara’nın…
Emeklilikte Yaşa Takılanlara Takılanlar Platformu!
Türkiye’de belirli bir süre yaşamış herkesin bilebileceği gibi, ülkemizde sağ iktidarlar, seçime birkaç ay kala -hele ki postu kurtarmak zora girdiyse- sosyal demokrat taklidi yapar. Bilmem kaç yıllık iktidarlarında halkın belini kıran onlar değilmiş gibi, maaş zamları, ekstra ödemeler, aflar, sosyal imkanlar havada uçuşur. Memleket sağcılığının GDO’lu meyvesi parti-devlet rejiminin, bu tarz bir ‘seçim ekonomisi’nin…
Yenilmeye doymayan pehlivan yargıç olursa…
Bir yerlerde ruhani bir varlık var mı bilmiyorum ama varsa bazı insanları en çok nefret ettikleri şeye dönüştürerek sınıyor olmalı. Yıllar boyu tek parti rejimi, 28 Şubat, asker vesayeti, baskıcı devlet eleştirerek gezenler, bugün ülke tarihinin en despot uygulamalarının bir potpurisini yapmış vaziyette. Parti-devlet rejiminin hikayesini başlatan ‘Şiir okudu diye mahkum oldu’ mağduriyeti, 20 yıl…
Muhafazakârlar, neyi muhafaza eder?
Dünyanın ekseriyeti için konuşmak gerekirse İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en kötü dönemi yaşadığımız söylenebilir. İnsanlığın son 200 yıldaki ortak kazanımlarının çoğu bugün tehlikede. Evrensel insan haklarından bilime, demokrasiden hukukun üstünlüğüne kadar her şey, dünyada ve Türkiye’de bugün açıktan saldırıya uğruyor. Her şey bir günde olmuyor tabii, bu yaşadığımız döneme de bir günde gelinmedi. 1990’ların başında…