‘Türkiye tarihinin en önemli seçimi’ne artık bir yıldan az kaldı, tam tarihini henüz bilmesek de. Toplumun ciddi bir kısmında -tekrar yükselişe geçen- ‘AKP, bir şekilde bu seçimi de alır’ hissi gözlemleniyor. Daha önce de yazmıştım, Türkiye’de bir iktidarın başına gelebilecek en kötü şey, tekrar kazanabileceğine inanılmamasıdır. Zira ülkemizde bir siyasi hareketten, iktidarı kaybedeceği belli olunca…
Genel
Dağhan Irak’ın çeşitli konularda yazdığı yazılar ve duyurular…
Yeni bir meslek türü olarak anket duyumculuğu…
Daha önce siyasi gündem analizinin iyiden iyiye İddaa yazarlığına döndüğünü söylemiştim. Bugün, siyaset yazarlığının spor yazarlığından devşirdiği bir başka can sıkıcı pratikten bahsetmek istiyorum. Ülkede kamuoyunun anketler vasıtasıyla inşa edilişi yeterince iç darlayıcı değilmiş gibi, bunun doğal ama hâlâ hayret verici bir sonucu olarak ‘anket duyumculuğu’ türedi. Yani anketin kendisi üzerinden kanaat ve imâlatı yetmiyormuş…
Fıtrat, kapitalizm, kültür savaşı…
Ülkemizde entelektüel üretim, o üretimin fikri değeriyle değil, üretenin -genellikle boş ve eril- özgüveniyle ölçüldüğü için, bazı kıymetli fikir insanları ne yazık ki arada kaynıyor. Yok canım, kendimi demiyorum, bendeki egoyla Ürgüp’te balon turu düzenlenir, benim arada kaynamam tamamıyla nizami. Neyse, bahsettiğim kişi, Doç. Dr. Cenk Saraçoğlu. Cenk hocam, kent ve sınıf üzerine çalışmalarıyla uzunca…
Asrın vebası ortayolculuk!
Bu ülke bazen bana aynı şeyleri tekrar tekrar söyletiyor ya, çok sinirim bozuluyor. Yanlış anlaşılmasın, iktiza ettiğinde aynı şeyleri söylemekten rahatsız değilim; yalnızca artık anlaşılmış olması gereken şeyleri sayıklar gibi tekrar etmeyi, hayatımın daha ileri bir döneminde, çocukların topunu keserken filan yapmayı düşünüyordum ben. Hayat işte, insana durduk yere prematüre Sabri beylikler yaptırıyor!.. Okuyanlar biliyor,…
Amedspor’un günahı, komutanın paşa gönlü…
Spor gazeteciliğine kıyısından köşesinden bulaşmış herkes denk gelmiştir, spor yazıp çizen biri, kazara ülkenin ya da toplumun başka meselelerine değmeye kalkarsa kendi kitlesi onu değnekle dürter, “Sen sporuna bak” diye. Zira bizim spor dünyamız, ‘spora siyaset karıştırmamak‘ denen palavranın etrafında döner. Siyaset karıştırmamak dedikleri, her koşulda makul ezberin peşine takılıp ibre oradan bir milim şaştı…
Kemal bey çok yalnız…
Aslında spekülatif siyaset yazıları yazmayı pek sevmiyorum. Bana iddaa yazarlığından hâllice bir iş gibi geliyor. Esasına bakarsanız öyle de zaten, belli verileri ortaya koyup maçı oynanmadan bilmeye çalışıyorsunuz. Bizim mesleğin hasleti, esasen olacağı bilmek değil, olanı anlamlandırmak. Kâhin olarak akademisyenlikten daha çok para kazanacağıma şüphe yok ama becerebildiğim bir şey değil. Lâkin çok güzel atmasyon…
Faşizme faşizm diyebilmek gerekir!
Bu yazının yayına girdiği saatlerde, utanç verici bir toplaşma yaşanıyor olacak. Kendisine ‘sivil toplum örgütü‘ adını veren ancak ‘güruh‘ olmaktan bir tırnak boyu ileri gidemeyen bir insan sürüsü, başka insanların varoluşlarına olan barbarca düşmanlıklarını sağa sola saçacaklar. Türkiye’nin hâlini bilenlerin, hele ki bu güruhu tanıyanların, böyle bir toplaşmanın kendiliğinden ortaya çıkmayacağından herhalde şüphesi yoktur. Kaldı…
Kraliçe, 9 Eylül ve bitmek bilmez oto-oryantalizmimiz
Türkiye, enteresan çelişkilerin ülkesi… Baştan itibaren olguların tanımları net olarak yapılıp, elle tutulur bağlamlara oturtulmadığı ve akılcılıkla diyalektiğin olmadığı yerlerin tepkisel duygusallıklarla doldurulduğu bir toplumda, neyin ne olduğunu tartışmak da zor. Zira, ülkenin ve toplumun kaidesine dair şeyler, anlaşılabilir tanımlar yerine yüksek perdeden bağırılan ezberlere teğellendiğinden, Türkiye’nin kurucu mitlerine dair en ufak bir tartışma, kolektif…
İYİP, Altılı Masa ve bir performans sanatı olarak siyaset
Geçen haftanın en çok tartışılan konularından biri, CHP’li Gürsel Tekin’in verdiği bir mülakatta, yasal bir siyasi parti olan HDP’ye bakanlık verilebileceğini söylemesiydi. Tekin’in bu açıklaması -tahmin edilebileceği gibi- ana akım siyaset içerisinde tepki yarattı. AKP-MHP cephesi, bu açıklamayı baştan beri iddia ettikleri CHP-HDP ittifakının somut delili olarak öne sürerken, CHP’nin en sıkı ittifak ortağı, aşırı…
Düzenin çarklarına sıkışan cumhurbaşkanı adaylığı
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına tesadüf eden 2023, aynı zamanda ona hâlâ Cumhuriyet deyip diyemeyeceğimizin en önemli sınavına sahne olacak muhtemelen. Bana sorarsanız Modern Türkiye tarihini başlatan 1908 Devriminden beri ite kaka yürüyen demokrasimizin en büyük kavşaklarından birine geliyoruz. Türkiye ya demokratik, laik, hukuk devleti olma vasfını tamamen kaybedecek ya da bir otokratik parti-devlet rejimini seçimle yıkan az…