Bahar yerini yaza bırakmaya başlayınca bizim ev dayanılmaz oluyor. Hele akşam güneşi vurdu mu, salonda oturmak imkansız, insan kilo düşmeye başlıyor vallahi. Mecburen balkona kaçıyoruz, zaten küçücük ev, başka kaçacak yer yok; ya balkon, ya da küveti doldurup içine oturacağız. Balkonda hamak var onda yatıyorum, yere de kediye yer yaptım, başına güneş geçmesin diye su…
öyküler
Dağhan Irak’ın yazdığı öyküler…
alengirli bir iş için dişli bir kiracı aranıyor
Hayatta her zaman sakin olmak gerekmeyebilir. Yani herkese karşı sakin olunması gerekli olmadığı gibi, bazen özellikle sukûnetle yaklaşılmaması gereken şahıslarla da karşılabilir insan. Böyle durumlarda insanın içinin içini yemesindense, karşısındakinin siniriyle uğraşmaya başlamasının elzem olduğunu düşünüyorum. En azından ben bunu yapmayı tercih ediyorum. İnfilak edeceksem de bunu birinin üzerinde gerçekleştiriyorum. Bir nevî psikolojik intihar bombacılığı.
şeşbeş ile hepyek
?Asla? diye bağırmış bulundu, kimin başlayacağını belirleyen o tek zar atışını kazanmanın içten sevincini yaşarken. ?Neye asla?? diye sordu beriki. ?Genel olarak? diye yanıtladı diğeri zarları alırken. İkinci zarın tavlada kalmasından hoşlanmamıştı. Rakibinden çekip almayı tercih ederdi. ?Arada sırada ‘asla’ diyerek prensip antrenmanı yapıyorum?. Şeş-ü dü gelmişti. Bir pulu yukarıdan kendi köşesine yaklaştırdı, ikiyi içeriden…
içimdeki?
Evhamlıyım. Sürekli bende bir şeylerin yanlış gittiğinden şüpheleniyorum, ama doktora gitmiyorum. Doğrusu, doktora gitmekten korkuyorum, daha doğrusu bana neyimin olduğunu söylemesinden. Evet, ev yapımı evhamlarla çıldırmak daha zevkli değil ama yine de idare edilebilir bir tarafı var. Evham dalga dalga gelir, her şeyin kötü gittiğini hissedersin, endişelenirsin, ?aman canım iyiyimdir? dersin, geçer, sonra yine gelir….
koza*
Şöyle bir geriye bakıp düşündüğünde bu dünyayı hiçbir zaman o kadar da fazla tutmadığını fark etti, ki aslına geriye bakmasına da gerek yoktu, bugünü de aynı manzarayı sunuyordu. Yakın arkadaşlarına bundan bahsettiğinde ?başka yaşanacak yer mi var??dan başlayıp ?o zaman Mars’a git?e kadar uzanan cevaplar alıyordu. Mars’a gitmek o zamanlar da bir hâyli külfetli bir…
arkadaş telefon
?Telearkadaş’a hoşgeldiniz. Lütfen telefon numaranızı tuşladıktan sonra yıldız tuşuna basın ve size verilen şifreyi girin? Burası yalnız bir şehir. Herkes ortalığa döküldüğü zaman milyonlarca kişilik dev bir kitle gibi gözüküyorsunuz. Ama aslında bilmem kaç milyon yapayalnız insandan başka bir şey değilsiniz. Tanıyabileceğiniz, sevebileceğiniz ya da nefret edebileceğiniz milyonlarca insanla hiç konuşmadan aynı havayı soluyorsunuz. Etrafınızda…
benim güzel süpermarketim
Hava sıcaklığının bin dereceyi zorlamakta kararlı olduğu bir günün akşamında yorgun argın, ter içinde eve dönüyorum. Bakkaldan bir şeyler almam lazım ama bu beraberinde bakkaliye sahibiyle yapılacak zorunlu bir muhabbeti de getiriyor, ki ben bunu kaldırabilecek durumda değilim. Evin arka sokağına dalmaya karar veriyorum, orada bir süpermarketin var olduğunu ısrarla kapıma tıkıştırdıkları indirim ilânlarından biliyorum,…
lazar abi?nin yeri
Sabahın kör bir vakti çıktım St. Lazare Meydanı’na. Burası tam bir meydan sayılır mı bilemiyorum, St.Lazare Garı’nın önünden geçen iki koca caddeyi ve ortasındaki parka benzer boşluğu meydandan sayıp bir de üstüne garın adıyla taltif etme eğilimim var. Bütün bunları yaparken çantamdaki haritayı çıkarıp meydanın (meydansa tabii) gerçek adına bakmıyorum, sağdaki soldaki tabelalara da gözümü…
dikloro difenol trikloroethan
Kedi mutfağa giriyor, ocağın arkasına kaçıyor. Çekmeceden bir naylon torba alıp ses çıkarıyorum. Hemen ocağın arkasından çıkıyor, alıp mutfaktan dışarı atıyorum. Her seferinde bu numaraya kanmasına inanamıyorum. Kedinin mutfağa girmesi yasak, çünkü yerleri düzenli olarak ilaçlıyorum. Mutfak kapısının bir tarafında hayvanlar ölüyor, diğer tarafında ise bir başka hayvan pahalı mamalarla besleniyor. Evde kimin yaşayıp, kimin…
susss?
İçimde biriken her şey öylesine gururla susuyor ki, kendime yaptığım hiçbir işkence onları konuşturmayı başaramıyor.