Bazen insanın içini fena hâlde şişiren bir ülkede yaşıyoruz. Bir haftaya sığabilen sıkıntı bazen ruhumuza sığamayıp taşabiliyor. Geride bıraktığımız haftadaki gibi.
politika
“Dört Bir Taraf” muhalefeti gerçekten muhalefet mi?
?Abur cubur düşünürleri? televizyondaki tartışma hızlarını ?buyur edilmiş fikirler?e borçlular.
12 Eylül yaşıyor ve bizimle dalga geçiyor!
12 Eylül bugün bize yutturulmak istenenin aksine bir askeri vesayet projesi değildi. Aksine sivil ve kendiliğinden (halkın rıza gösterdiği) bir tahakkümü hedefliyordu. Türkiye’de halkların politizasyonuna ve halk hareketlerinin kitleselleşmesine engel olamayan bir 12 Mart’tan ve Yunanistan’da kitleler tarafından yaka paça indirilen bir askeri rejimden sonra bu coğrafyada salt bir asker sultasına kalkışmak aptallık olurdu.
Üst-Orta Sınıf Entelijansiya Kimin Özgürlüğünü Arıyor?
Hafta, Özgür Gündem’e 30 gün kapama cezası verilip sonra ölümü gösterip sıtmaya razı eder gibi bir haftalık yasaktan sonra ?affedildiği? hafta. Hafta, KESK’li emekçilerin Ankara’da polisten meydan dayağı yediği hafta, sırf gündemdeki yasalar hakkında düşündüklerini ifade etmek istedikleri için. Böyle bir haftada Türkiye akademiyasından, entelijansiyasından bu ülkede ifade özgürlüğü ile çalışmalar yapmasını beklemek son derece…
Olimpiyat’ta profesyonelliğe geçişin ideolojik ve tarihi kökenleri
Antik çağlardan beri halk arasında oynanan oyunların endüstri devrimi sonrasında modern spor dallarına dönüşmesi, başlangıcından itibaren politik ve ideolojik bir çerçevenin içinde gelişti. Özellikle pek çok spor dalının beşiği olan Britanya’da, iç savaşlar sonrası feodaliteden kurtularak özgür köleliğini ilân eden köylülerin endüstri şehirlerine göç ederek ilk işçi sınıfını oluşturmaları folklorik zaman geçirme meşgalesi olan oyunların…
Aziz Yıldırım beraat etmeli!
Aziz Yıldırım şu anda devam eden ?şike davası?ndan beraat etmeli, diğer tüm sanıklarla beraber. Çünkü ilk tutuklandığı günden itibaren kişisel ve adil yargılanmaya dair hakları ihlal edildi. Şahsi bilgileri gazetelere sızdırıldı, itibarını kötüleyecek yayınlar yapılmasına izin verildi, tutukluluk bir yıldırma ve cezalandırma yöntemi olarak kullanıldı, üstelik sağlık durumununun kötüleşmesine rağmen. Türkiye, 1959-2010 yılları arasında Avrupa…
Medyada meşhur muhalefetinin nafileliği üzerine
Türkiye’nin özgürlükler bakımından son derece zor bir dönemden geçtiği, yalnızca hapisteki gazeteci rakamlarıyla bile çok rahat kanıtlanabilecek bir gerçek. Zaten siyasi iktidar ve yandaşları da bunun paniği içinde, tutuklu ya da mahkum gazetecilerin aslen gazeteci olmadıklarını kanıtlamanın telaşı içindeler. İfade özgürlüğüne bu kadar şiddetli baskının olduğu bir dönemde bir mücadele gerekliliği olduğu da muhakkak. Ancak…
Futbol sadece futbolken de politiktir
Futbol, bir popüler kültür öğesi olarak, üzerine yapılmış her türlü entelektüel çabanın, her düşünce kırıntısının sloganlaşmasına ve içinin boşaltılmasına çok açık bir alan. Bu durum hâliyle, futbola dair birikimli bir entelektüel külliyatın oluşmasını engelliyor. Sosyal bilimlerin ilgi alanında kendine yeni yeni yer bulan futbol çalışmalarının bir kanonunun oluşması için hem ortada yeterli miktarda ürün yok,…
Kakaodan yapılmış ülkeyi ayakta tutan takım
2012 Afrika Uluslar Kupası başladı. Bu turnuvayı katılan ülkelerin ve kıtanın ruh hâlini, içinde oldukları durumu, hikayesini, tarihini bilmeden anlamak çok zor. Afrika hâlâ emperyal güçlerin ve onların uzantılarının oyun alanı ve biz bu kıtayı anlamak için o hesapları da göz önünde bulundurmak zorundayız.
Lefter’in hayatı neden yazılamaz?
Türkiye’nin gördüğü en büyük futbolculardan Lefter’le Rauf Denktaş’ın aynı gün vefat etmesi kaderin sevimsiz bir cilvesi. Aslında tarihle yüzleşme konusunda başarılı bir ülke olabilseydik, bu çok verimli bir tartışmayı beraberinde getirebilirdi. Onun yerine ironik manzaralar sunan bir kafa karışıklığını getirdi. İzninizle ben bu noktada Türkiye’nin bu kafa karışıklığını ve ondan doğan çarpık politik doğruculuğu bir…