Hayır, sıklıkla iddia edildiğinin aksine şu anda uğraştığımız otokratik rejimin gelişini ulusalcılar da göremedi. Göremezlerdi de.
Dağhan Irak’ın politika yazıları…
Hayır, sıklıkla iddia edildiğinin aksine şu anda uğraştığımız otokratik rejimin gelişini ulusalcılar da göremedi. Göremezlerdi de.
Tarihte iyiyle kötü arasında bölünen ülke olmuş mudur, bilemiyorum. Biz çoktan bölündük onu biliyorum.
Şu an sistem dışındakilerin bir şansının olabilmesi için taktiksel olarak; AKP’nin elindeki gücün kırılması, paylaşılması, sisteme yeni aktörlerin eklenmesi gerekiyor.
Bu yazıyı 22 Mart 2014 tarihinde, yani yerel seçimlerden sekiz gün önce yazıyorum. Eleştirimi yazmak için seçim sonucu beklemek istemedim, çünkü seçim sonuçlarının fikirlerimi etkilemesinden çekindim.
Gezi’nin fay hattı aslında buradan geçiyordu. Erdoğanizm, iyi yetişmiş koca bir kuşağı ziyan etmiş, üstelik onların zamanın ruhunun da etkisiyle politize olduğunu okuyamamıştı. Gezi zamanı plazalarda, özel ve devlet üniversitelerinde birden bire artan eylemlilik, aslında hayalleri yıkılan bir kuşağın isyanıydı.
AKP ve Cemaat?in birbirleriyle yeni medya araçları üzerinden hesap görme çabası, o kadar da iyi bir fikirmiş gibi gözükmüyor. Bu, tropik bir ülkenin iki güreşçisinin kozlarını buz pistinde paylaşmak istemesi gibi bir şey. Kaçınılmaz olarak kayıp düşüyor, kendilerini zaman zaman komik durumlara düşürüyorlar.
Otuz yıldır sandıktan çıkmayanın sokaktan çıkması, günlük siyaseti yeniden meşrulaştırdı. Bunun doğal sonucu olarak tüm kamusal alanlar politize olmaya başladı.
31 Mayıs?tan itibaren farklı çevreleri demokratik talepler etrafındaki birlikteliği, Ergenekon kararına verilen farklı tepkilerle ciddi yara almışa benziyor. Peki bu iki aylık dayanışmanın sonu mu?
Sonuç olarak; yeni medya Türkiye’de değişen paradigmanın iletişim aracı olarak rüştünü ispat etti. Bunda eski medyayla eski paradigmanın eş zamanlı olarak çökmesinin rolü büyük.
Türkiye, siyasi kültür açısından ?tek adam?lığa çok müsait bir ülke. Bunun dini, ideolojik ve toplumsal psikolojik nedenleri var. Kaba taslak ifade etmek gerekirse Türkiye toplumu ?baba sorunları? olan bir toplum.