Bir süredir Galatasaray’la fena hâlde dalga geçiliyor. 24 yaşına kadar kafayı bulmak kısmen yasak ama 100 yaşındaki kulüple kafa bulmak dibine kadar serbest. Aslında her şey hafta içi yeni stadyumla ilgili talimatlar yağmasıyla başladı. Aman biletsiz çocukla gelmeyeymişiz. Yahu bilet satmadınız ki, çocuğa bileti nereden bulalım? Henüz kombineli çocuk ya da sponsordan davetiye gelen çocuk…
taraf
Dağhan Irak’ın Haziran 2010-Mayıs 2011 tarihleri arasında Taraf Gazetesi’ndeki “Ters Kanat” köşesinde yazdığı yazılar…
Koltuktan yağ çıkarmak…
Türkiye futbolunu İngiltereleştirme, diğer bir deyişle sermayeye mal etme projesinin olmazsa olmazı stadyum taşınmalarının ilk hamlesi gerçekleşiyor. Galatasaray, emektar Ali Sami Yen’den Seyrantepe’deki sponsor isimli stadyumuna geçiyor. Bir nevi kentsel dönüşüm bu da. Tribünlerde büyüyenler, ağlayanlar, gülenler, aşık olanlar, kahrolanlar son bir kez, kıçları donma pahasına, doldurdular Galatasaray’ın evini. Mabadları neden üşüdü derseniz, çünkü betonda…
Asıl kural hatası?
Türkiye’deki her basketbolsever gibi benim de Efes Pilsen’le hukukum çok eskiye dayanıyor. Benim hatırlayabildiğim en eski kadroları Lütfi’li, Emir’li, Ömer Saybir’li kadro. Bir de tabii o zamanlar Efes kadar sevdiğim tek takım olan Celtics’in efsanesi Larry Bird’e -şeklen- benzettiğim Scott Roth ve ablamların hasta olduğu Hakan Yörükoğlu var. Sene 1986. Basketbol topu elime sığmıyor, maçları…
Kuru ve sıkıcı bir 1 Ocak yazısı?
31 Aralık’la 1 Ocak arası, bir yıl içinde bulabileceğiniz en radikal değişime sahne olur. İnsanlar 31 Aralık’ta geride kalmak üzere olan seneden sıkılmıştır, bu tarihin yolunda yöresinde genelde başka bir resmi tatil de olmadığı için bu dinlenme (ya da iyice dağıtma) fırsatını sıkıca kucaklarlar. 31 Aralık, bir koca yılın hayal kırıklığını atmak için de iyi…
Amaç sorunu çözmek değil…
30 Aralık 2010 tarihli Taraf’a “sporda şiddet” konusuyla ilgili şöyle bir görüş verdim. İlginize sunuyorum… Türkiye’de sporda şiddet olaylarının artışı ve buna yönelik olduğu iddiasıyla üretilen tedbirler, son derece enteresan bir şekilde 1980’lerin başında İngiltere’de yaşananlarla paralellik gösteriyor. Spor sahalarında şiddet olaylarının ortaya çıkış nedenlerini basite indirgemek çok doğru değil. İngiltere’de petrol krizi sonrası yaşanan…
Bu bir spor yazısıdır!
Bayrampaşa Cezaevi’ni cehenneme çeviren ?Hayata Dönüş Operasyonu?nun üzerinden on yıl geçti. Davada yalnızca erler yargılanırken emirleri veren komutanlar iddianame dışında tutuldu. İddianamede büyük eksikler ve maddi hatalar var. Dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, operasyonun bir ?devlet kararı? olduğunu açıkça itiraf ettiği hâlde yargılanmıyor. 2004’te Mardin Kızıltepe’de 12 yaşındaki Uğur Kaymaz, ?terörist olduğu iddiasıyla? öldürüldü….
FIFA’nın futbolu, aslında kimin futbolu?
İki hafta önce FIFA ve Dünya Kupası oylaması konusuna bir virgül koyarken, kapitalizmin ?piyasanın görünmez eliyle düzenlenen? bir yapı olmaktan çok öte olduğunu, düzenin içindeki egemen aktörlerin çıkar örgüsü üzerinden şekillendiğini söylemiştim. Serbest piyasa sıklıkla iddia edildiği gibi basit bir arz-talep düzeneği üzerinden nadiren işler. Devletlerin, çok uluslu şirketlerin, egemen sınıfın kendi aralarındaki çıkar ilişkileri,…
Gözleri vardır görmezler, kulakları vardır duymazlar…
Aslında geçen hafta FIFA ve benzeri spor yönetim mekanizmalarının ezeli-ebedi çürümüşlüğünün sınıfsal temellerinden bahsetmeye söz vermiştim. Ancak, ülkemizin gündemi iki dakika rahat durmadığı için bu konuyu bir hafta ötelemeye karar verdim. Beşiktaş-Bursaspor maçı öncesi çıkan olaylar, memleketin futbol kamuoyunda tam beklendik ve bildik şekilde yer buldu. Bir tarafta kan kokusu almışlığın dizginlenemez vampirik iştahıyla kanlı…
Kokuşmuş çağın plastik kahramanı
Bir dönemin, kahramanlarıyla ilişkisi çoğu zaman sorunludur. Çünkü kahramanları yaratan dönemin ruhuyken, o yaratılan kahramanlar da dönemi şekillendirirler. Yani çoğu zaman kahramanlar, yaşanan dönemin etkisini yeniden üretir, daha da kuvvetlendirir ve meşrulaştırır, çünkü geniş kitlelerin rızasını yaratma konusunda epik bir hikâyeden ve bir kahramandan iyisi yoktur. Konu uzun ve pek çok boyutu var ama olaya…
Yarı ruhani ağalık sistemi…
Türkiye?de hâkim paradigma ?her alanda- çoğunlukta olan küçüklerin bir halt beceremeyeceği, bu yüzden de hemen hemen ruhani sıfatlar yüklenmiş bir avuç büyüğe sarsılmaz ve sorgulanamaz bir iktidar bahşedilmesi gerektiği üzerinedir. 1920?lerde ülkenin kurucusuna ?tanrılaş? diye yalvaran şairle, bugün başbakana ?İslam âleminin yeni halifesi? göndermesi yapan afiş asan yurttaşın davranışındaki şaşkınlık verici benzerlik, bu zihniyetin kuvveti…