“O haber”i izlediğimde uyumaya hazırlanıyordum, sonraki iki saati sinir harbiyle geçireceğimi hiç ümit etmeden. Pazar geceleri malum futbol geyiklerine kendimi kaptırmamak için epeyce uğraşıyorum son zamanlarda, maçlara internetten bakıyorum, film izliyorum, Twitter’da “Telegol” muhabbeti başladığı an uykuya hazırlanıyorum. Ama tabii birden bomba düşmüş gibi olunca ve herkes Arda’dan bahsetmeye başlayınca kayıtsız kalamadım ve o bandı izledim.
Her şeyden önce söz konusu programın o kasete para ödemesini ve kaseti sunuş şeklini tartışalım.
TRT’ye satıldığı söylenen kaset, çok sevimsiz. Bülent Tulun’un o programda dile getirdiği gibi resmen “yatak odası görüntüleri”. O tip çekimlerle kaydırılamayacak hayat yok. Sizin de, benim de başımız böyle belaya sokulabilir. Hepimizin ağzından “off the record/kayıt dışı” ters şeyler çıkabiliyor. “Benden çıkmaz” diyen de yalan söylüyordur zaten. İnsanlık hâli diye bir şey var ve Arda’nın söylediklerine diş bilemek başlı başına insanlık hâlini reddetmek demek.
Kasetin yayınlanma şekli ise tam anlamıyla utanç verici. Programın sunucusu “Arda’yı karalamak amacında değiliz” diyor. O zaman neden bandı olduğu gibi yayınlamadınız? Niye araya 90’larda kaldığını umduğumuz dan-dun efektler döşediniz, neden seyirciyi dış sesle manipüle ettiniz? Haydi bunları geçtim, bandın sonundaki Ezel repliği nedir Allah aşkına? Yani o repliği oraya yerleştirmek nasıl bir kafadan çıkar, ben bilemiyorum.
Nedir Arda’ya olan bu hıncın sebebi? Bu çocuk hâlâ delirmedi diye mi üzülüyorsunuz? Nedir?
İzlerken “kaç” dedim kendi kendime, “kaç Arda”, “biz bu futbol ortamından kaçıp kurtulamıyoruz, bari sen kaç”.
Gerçekten durmasın Arda. Şu yaşında zorla Metin Oktay’ın ağırlığını bindirdiler omzuna, gitmedi. “On numara” bulamadılar, bir de Hagi’nin mirasını yüklediler, gitmedi. Kız arkadaşına karıştılar, gitmedi, savaş açtılar, gitmedi.
Ama artık gitsin! Yani 24 yaşında bir genci devlet kanalında dizi replikleri eşliğinde çarmıha gereceksek, hepimiz kapatıp gidelim.
Neymiş Arda küfür etmişmiş. En azından o yaştayken hiç küfürlü konuşmamış olanlar buyursun tartışsın konuyu, varsa tabii öyle birileri.
Ben yokum.
Not: Bu arada bu bandın Galatasaray’dan sızmasına da hiç şaşırmadığımı söyleyeyim. Zira profesyonel kadrolar bakımından Galatasaray inanılmaz bir acz içinde. Kulübün futbolda zaten dibe vurduğu şu sezonda, taraftarı küstürmek için yapılanlar, taraftarı “yolunacak kaz” olarak gören profesyoneller, böyle bir skandalın gelişini muştuluyordu zaten. Profesyonelleri Galatasaraylılar’dan değil de, kulübü şirket sananlardan seçerseniz bu tip olaylar kaderiniz olur. Dün Galatasaray’ın kaptanı devlet televizyonunda saldırıya uğrarken, kulüpten birileri bunu fırsat bilip Twitter’dan GS TV aboneliği pazarlamaya çalışıyordu. Galatasaray’a “krizi fırsata çevirme” meraklısı şark kurnazları değil, Galatasaraylılar lazım. Ancak onlar Galatasaray kaptanının “yangında ilk kurtarılacak” statüsünde olduğunu bilebilir.
İlk Yorumu Siz Yapın