Messi’yi bilirsiniz, değil mi? Peki on yaşındayken bilir miydiniz? Ya da Cristiano Ronaldo, on iki yaşında Madeira’dan kalkıp Sporting’e gittiğinde haberiniz var mıydı?
Ama Beşiktaşlı Muhammed’in on yaşındaki hâlini ezbere biliyorsunuz değil mi? Haber bültenlerinde defalarca izlediniz.
Bu durumda bir çarpıklık hissetmiyor musunuz?
Benim Muhammed’le ilgili duyduklarım ve bildiklerim var. Bir kısmı birinci ağızdan. Mesela Barcelona’nın Muhammed’le ilgilendiği dönemde bu televizyon şovlarından son derece sıkıntı duyduğunu ve bu nedenle vazgeçtiğini biliyorum. 10-12 yaş grubunda milli karma hüviyetindeki Danone Uluslar Kupası takımına Beşiktaş’ın bütün iyi niyetine rağmen, menajeri onu seçmelere sokmayı reddetti diye girmediğini biliyorum.
Muhammed’in uzun süredir çocuk olamadığını, çocukluğunu yaşayamadığını biliyorum.
Dün yeni bir şey daha öğrendim. Beşiktaş yönetimi çocuğun %55 hakkını Jorge Mendes’in meşhur fonlarına devretmiş. Kulübün herhangi bir gayrimenkulu, mesela Fulya’daki plazalardaki bir ofis gibi… Bir de %55, niyeyse? Cem Yılmaz’ın “paramın 7/8’iyle fındık alacağım” diyen dengesiz çocuk tiplemesi gibi.
Sonra ?bizden niye yetişmiyor? diye ağlıyoruz. ?Altın yumurtlayan tavuk?tan tavuk döner yapmaya kalkarsan yetişmez tabii.
Almanya’dan bir sürü Türk oyuncu çıkıyor. Orada doğuyor, yetişiyor, büyüyor, oranın eğitimini, terbiyesini alıyorlar, oranın futbol kültüründe yaşıyorlar. Sonra isterlerse Türkiye, isterlerse Almanya için oynuyorlar. Bunlardan üçü şimdi Real Madrid’de. Ronaldo’yla beraber, Messi’ye karşı El Clasico oynayacaklar.
Türkiye’den bizim Real’e, Barça’ya gönderdiğimiz oyuncu sayısı sıfır son yıllarda. Sessiz sedasız Valencia’ya giden Mehmet Topal var, ona da Türkiye’deyken yıldız gözüyle bakan bir Allah’ın kulu varsa, ne olur bana da gösterin.
Diğer taraftan her sene Chelsea’ye, Manchester’a giden Batuhan kendine kulüp bulamıyor. Nihat’ı sinir hastası yaptık, Arda’nın psikolojisini bozduk. İngiltere’de saygın bir isim yapan ve futbolu bıraktığı gün antrenörlük teklif edilen Tugay Kerimoğlu’nu ?stepne? Hagi’nin yanına koyduk, işi bitince de Hasan Şaş’la takas ettik.
Kabul edip rahatlayalım, biz yetenekleri yönetmeyi beceremiyoruz.
On yaşında çocuklara Messi muamelesi yapıp şımartıyoruz. Kişilik bozuklukları kendilerinden hızlı büyüyor. Baskıyı kaldıramayıp, un ufak oluyorlar. Hasbelkader yoluna devam edebilenleri de büyüyünce delirtiyoruz. Futbolcu adaylarına, genç futbolculara ne yaşlarına göre davranabiliyoruz, ne rahat rahat işlerini yapmalarına izin veriyoruz. Sonra ?bunlar niye olmadı? diyoruz. Neyse ki Almanya var. Orada doğru düzgün yetişenlerden topluyoruz beşer-onar, al sana milli takım. Almanya’yı seçene de vatan haini muamelesi yapıyoruz, rahatlıyoruz. Sanki bizim azotlu futbol ortamına girmeye mecburlarmış gibi.
Diyorum ki; bizim alt yapıyı hepten Almanya’ya bağlayalım. ?Eti sizin, kemiği bizim? yapalım. Çocuklar daha medya ve kulüpler üzerlerine çullanmadan oraya gitsinler, nasılsa büyüdüklerinde alırız. Nasıl fikir?
Vallahi hiç kızmayın, şaka dedim ama gerçekten de şimdikinden kötü olmaz. Hiç değilse el kadar çocuklar ne idüğü belirsiz fonlara satılmaz.
Muhammed’i yakıyoruz, bari öbürleri kurtulur.
İlk Yorumu Siz Yapın