Yandaş medyanın amiral gemisi Yeni Şafak, reisçi kafanın sabuklama üretiminde de birinci sırayı kolay kolay kimseye kaptırmıyor.
‘Ekmek için Ekmeleddin, kaçak çay için Selahattin’
İlk turda Erdoğan?ın hedefi, olursa yüzde 50?yi geçmek. Demirtaş?ın hedefi ise İhsanoğlu?nu zorlamak, mümkünse geçmek. CHP yine ikinciliğe razı bir görüntü çiziyor.
“Yurttaş gazeteciliği” ofsayta düşünce!..
Memlekette her şey derme çatma olduğundan, dahası en az bir otuz yıldır bunun böyle olması memleketin bizatihi işleyiş şekli haline geldiğinden, yeni bir kavram ortaya çıktığında bunun Türkiye’deki tezahürü de paldır küldür gerçekleşiyor. “Yurttaş gazeteciliği” de böyle bir şey. Bu kavram 1999 yılında Amerikalı Medya Eleştirmeni ve Akademisyen Jay Rosen tarafından “What are Journalists for”…
‘Walter Mitty’nin vedası’ ya da ‘Radikal’in gizli yaşamı’
Radikal?de olan şeyin adı ?dijitale geçiş? filan değil. Radikal patronajı yalnızca prestijli bir markayı elinde tutup, o markayla fason üretime geçiyor.
Ulusalcılar neden hatalıydı?
Hayır, sıklıkla iddia edildiğinin aksine şu anda uğraştığımız otokratik rejimin gelişini ulusalcılar da göremedi. Göremezlerdi de.
Dünya Kupası’nın sonu mu?
UEFA, FIFA ve IOC gibi kurumlar tam anlamıyla rant cennetleri. Bu kurumlar, yayın gelirleri ve sponsorluklardan gelen, çoğu vergiden muaf milyonlarca dolarla oynuyor.
Bölündük haberimiz yok…
Tarihte iyiyle kötü arasında bölünen ülke olmuş mudur, bilemiyorum. Biz çoktan bölündük onu biliyorum.
Yenikapı bir nedir?
Şu an sistem dışındakilerin bir şansının olabilmesi için taktiksel olarak; AKP’nin elindeki gücün kırılması, paylaşılması, sisteme yeni aktörlerin eklenmesi gerekiyor.
Bir HDP seçmeninden bir HDP eleştirisi
Bu yazıyı 22 Mart 2014 tarihinde, yani yerel seçimlerden sekiz gün önce yazıyorum. Eleştirimi yazmak için seçim sonucu beklemek istemedim, çünkü seçim sonuçlarının fikirlerimi etkilemesinden çekindim.
“Orantısız zeka” ve “Hüloğ” üzerine
Gezi’nin fay hattı aslında buradan geçiyordu. Erdoğanizm, iyi yetişmiş koca bir kuşağı ziyan etmiş, üstelik onların zamanın ruhunun da etkisiyle politize olduğunu okuyamamıştı. Gezi zamanı plazalarda, özel ve devlet üniversitelerinde birden bire artan eylemlilik, aslında hayalleri yıkılan bir kuşağın isyanıydı.