Futbol sermayesi yeni pazarlara bayılır. Nasıl bayılmasın ki? Oranın halkı günde yok paraya futbol sermayesine forma üretir, futbolu pek seven elit halkı döve döve çalıştırır, gelen parayı futbola yatırır, formayı üç kuruşa üreten halka beş kuruşa satar. Hem ucuz iş gücü, hem açık pazar.
Yugoslavya’nın ikinci doğum günü ne zaman?
Avrupa’nın krizinin eski Yugoslavya topraklarındaki etkisi arttıkça, Tito’yu ziyarete gelen gençlerin sayısı da muhtemelen artacak. Yugoslav sosyalistleri onlara söyleyecek bir şey bulmak zorunda. Sosyalizm, ?eski güzel günler?in değil ?gelecek güzel günler?in temsilcisi olduğu sürece gerçekten yaşayabilir.
Wildcard denen musibet!
Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV), bugün Türkiye’de büyük gürültü koparması beklenen kararını açıkladı ve Kadınlar Şampiyonlar Ligi’ne Türkiye’den üçüncü takım olarak geçen sezonun Avrupa Şampiyonu Fenerbahçe yerine Galatasaray’ı ?wildcard?la (organizasyon davetiyle) aldı.
Sağolun ?dışımızdaki İrlandalılar!?
Futbolun ülkemizde kapitalizmin güç ilişkilerinden kaynaklı nasıl bir pisliğe battığı malum. Bu pisliğin temizlenmesi hesapta herkesin temennisi, ama bu yolda olmayacak dualara amin demenin ne getirdiği meçhul.
Haklısınız, kazanacaksınız… Peki ama kiminle, kime karşı?
Fenerbahçe-Galatasaray maçında yaşanan polis şiddetiyle ilgili futbolla alakalı-alakasız, Fenerbahçe taraftarı olan-olmayan herhangi bir insanın ölçü baremi son derece basit olmak durumunda aslında; üç-beş yaşında çocuklar o stadyumdan gözleri biber gazından şişmiş ağlayarak çıkıyorlarsa, bir şeyler çok çok yanlıştır. Bu, bu kadar basit. Bu, ?ama?sı, ?fakat?ı, ?lâkin?i olmayan bir şey. Bu sınırda fren yapamayıp hâlâ başka…
Anneler Günü…
Bugün anneler günü… Yazılarımın merkezine kendimi koymayı sevmem, koyanlardan da feci rahatsız olurum ama bugünlük biraz anlayış rica edeceğim. Zira mesele benimle de ilgili değil annemle ilgili.
1 Mayıs… 2012 ve 1977…
2012 1 Mayıs’ı öncesinde iki ilginç olay yaşadık. İki mesele birbirinden oldukça farklı, o yüzden ayrı ayrı incelemek gerek.
Doğum günü 24 Nisan…
Bazen insanın içini fena hâlde şişiren bir ülkede yaşıyoruz. Bir haftaya sığabilen sıkıntı bazen ruhumuza sığamayıp taşabiliyor. Geride bıraktığımız haftadaki gibi.
Özlemin sarı siyahı
Bilen bilir, ben AEK taraftarıyım. Sıkı AEK taraftarıyım hem de. Bazen soruyorlar ?neden AEK?? diye. Cevabı basit aslında. Bir gün gurbet elde kendini İstanbul’u özlediğin için ağlarken bulursan sen AEK’lisindir zaten. Sen AEK’i seçmezsin, AEK seni seçer. Çünkü AEK bir özlem meselesidir. Arkada bırakılıp gidilen yuvanın yasıdır. AEK, geri dönemeyeceğini bilmek ve hayatta kalmaya çalışmaktır.
“Dört Bir Taraf” muhalefeti gerçekten muhalefet mi?
?Abur cubur düşünürleri? televizyondaki tartışma hızlarını ?buyur edilmiş fikirler?e borçlular.