Bir süredir Galatasaray’la fena hâlde dalga geçiliyor. 24 yaşına kadar kafayı bulmak kısmen yasak ama 100 yaşındaki kulüple kafa bulmak dibine kadar serbest.
Aslında her şey hafta içi yeni stadyumla ilgili talimatlar yağmasıyla başladı. Aman biletsiz çocukla gelmeyeymişiz. Yahu bilet satmadınız ki, çocuğa bileti nereden bulalım? Henüz kombineli çocuk ya da sponsordan davetiye gelen çocuk modellerimiz üretime geçmedi, elimizde düz çocuk var, onun da bileti hâliyle yok. E gelmesinmiş o zaman, peki, eminim evde şifreli kanaldan izleyemediği açılışı ömür boyu hatırlayacaktır, yani sanırım.
Biter mi, bitmez. Asıl yağlı parça stadyumda. Taraftar, kendi gidip oy verip, seçilmesine şu veya bu şekilde müdahil olduğu başbakanı protesto etmeye kalktı. Önce gasteci Mehmet Ali Abi bastı ?eyvah!?ı, haşmetmeapları nasıl olurdu da protestoya uğrardı? Sonra TOKİ Başkanı aldı mikrofonu aldı mikrofonu eline, ne Galatasaray’ın kira ödeyemezliği kaldı, ne rahmetli Canaydın’ın ezik büzüklüğü. Bürokratik monarşiyle yönetildiğimiz için çemkirmek ekselansları kadar diğer saray esnafının da hakkıydı tabii. Özenle seçilen, ayıklanan ve ona göre stadyuma davet edilen taraftar da eşeklik edip rahmetli başkanına edilen hakaretleri ıslıklamaz mı? Hep beraber ?kalk gidelim? yaptı protokol ve uzantıları.
Haydi dünyanın pek çok yerinde, mesela hemen hemen tüm emirliklerde, Brunei Sultanlığı’nda, Kuzey Kore’de ve müteveffa Türkmenbaşı’nın başı olduğu Türkmenler’in ülkesinde de protokol pek alıngandır anladık da, Galatasaray’ın başkanı ne yapsa beğenirsiniz? Alı al, moru mor protokolün peşine takıldı. Gören de zannetti, kendi stadında hakarete uğrayan yüz yıllık kulübünü savunacak. Özür dilemeye, en ağır cezaların sözünü vermeye koşturdu. Başkanından, yöneticisine, kaptanından, eski yöneticisine herkes özür dilemeye sıraya girdi. Müstakbel milletvekilimiz Hakan Şükür kendisine listelerde en az üç sıra kazandıracak bir çalımla ?doğru düzgün ayıklayın şu maça girenleri? buyurdu, kendisini kral yapan Galatasaray seyircisine fasülye muamelesi çekmekten imtina etmeden. Bizim komşu köşeci Yıldıray da ?alırız o stadı haaa, Fener’e veririz? diye aba altından sopayı sallamayı ihmal etmedi. O kadar özür dilendi, saray şürekasının öfkesi yine de dinmedi.
Özür dileme şenlikleri üç gün üç gece devam etti, daha da devam edecek gibi gözüküyor. Biraz da izninizle ben özür dilemek istiyorum.
Her şeyden önce frapan ve zevksiz açılış töreni boyunca adı bir kez bile anılmayan, o stadyumda protokol kabarabilsin diye canlarını veren taşeron terörü kurbanları Gökhan Yavuz, Raşit Ek ve Cihan Gayretli’den özür diliyorum. Defnedilmeden dişleri kerpetenle sökülüp yağmalanan ölülere döndürülen Ali Sami Yen Stadyumu’ndan ve ismi bir sponsora takas edilen Ali Sami Yen’den özür diliyorum. Maça gelmesine izin verilmeyen tüm çocuk Cimbomlu’lardan, bilet bile almasına müsaade edilmeyen milyonlarca taraftardan, maça gelip de sevdiği kulübe edilen hakaretleri dinlemek zorunda kalan binlercesinden özür diliyorum. Türkiye’yi demokratik bir ülke zannedip protesto hakkını kullandığı için kulüp başkanı ve kameraları tarafından taciz edilenlerden özür diliyorum. Ödediği vergilerle neden bir kulübe stadyum yapıldığını, bu stadyumun nasıl ve ne zaman başbakan, AKP ve destekçilerinin mülkiyetine geçtiğini hiçbir zaman anlayamayacak Türkiye halkından özür diliyorum. O stadyumu halkın malı zannedip, bir de üstüne dostluk gösterisi yapan, bu yüzden de işinden atılan işçi arkadaşımdan özür diliyorum. Bir protestoya uğradı diye, yüzlerce kişinin başbakandan özür dilemek için kuyruğa girdiği bir ülke hâline getirildiği için Türkiye’den özür diliyorum.
Peki sayın saray ahalisi, siz halkın parasıyla ve halka sormadan yaptırdığınız stadı birilerine helal-i hoş etme hakkını kendinizde görebildiğiniz için özür dileyebilecek misiniz? Ya da siz sayın kulüp başkanı, bir ?makbul müşteri taraftar? tipi yaratıp, kalan milyonlarca Galatasaraylı’yı stadın kapısından sokmayacağınız bir düzen kurduğunuz için özür dileyebilecek misiniz?
Bekliyorum…
*Başlık Ferhan Şensoy’un Soyut Padişah’ından alınmadır, konuyla ilgisi hiç yoktur.
** 18 Ocak 2011 tarihli Taraf Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
mükemmel bir yazı olmuş…
özür dileyenler, taraftarı kınayanlar kervanına katılmayıp böylesi bir yazıyla gerçeklere değindiğiniz için teşekkür ediyorum..
Arada kaynamış, böyle bir hengamede güzel bir futbol olayının parçası olmak için gelmişken neredeyse adı bile anılmayan Ajax’tan da özür dilemek lazım bence.
allah aşkına 24 yaşına kadar kafa bulmanın neresi yasak …burdan belli oluyor yazınızın nasıl oldugu
Selam Dağhan,
Çocuğuma ”Yakın Tarih”te yaşanan rezillikleri anlatırken, AKP’nin Aslantepe’de 25 milyon kişiye diretmeye çalıştığı olayı da anlatacağım. Zengin bir malzeme oldu elimizde…
Ellerine sağlık.
Sevgiler.
bence en çok kraldan çok kralcı olan. taraftara nankör ve gerizekalı kuşbeyinliler diyen idiot un özür dilemesi gerekiyor.